Yeni günden merhaba…
Yıllardır Seboreik Dermatit ile
yaşayan biri olarak bu yıllar boyunca yüzlerce şampuan, temizleyici,
nemlendirici gibi birçok ürün denemek durumunda kaldım. Bu hastalığa
azımsanmayacak bir sıklıkta rastlanıyor. Kimileri dönem dönem küçük ataklarla
yaşadığı için saçımda kepek oluştu ya da cildim çok kurudu şeklinde çıkarım
yaptığı için doktora gitme gereği bile görmüyorlar. Gitseler dahi benim de
yaşadığım üzere başlangıçta gerçekten yalnızca kepek olmuş ve/veya cildiniz
kurumuş gibi bir durumla karşılaşıyorsunuz ve aslında başlangıçta antifungal
olarak adlandırılan medikal kepek şampuanları şikayetlerinizin giderilmesinde
yeterli oluyor. Bu nedenle de başlangıçta yanlış müdahalelerle ataklar
gerektiği gibi atlatılamadığı için genellikle ileri safhalarda aslında neyle
karşı karşıya olduğunuzu anlıyorsunuz. Bilmeyenler için biraz daha ayrıntılı Seboreik
Dermatit’i anlatmak istiyorum.
Dermatolojik rahatsızlıkların
bildiğim kadarıyla hiçbirinin tam olarak neyden kaynaklandığı kesin olarak
bilinmiyor. Bu nedenle bir cilt sorununuz olduysa gittiğiniz doktor size
genetik, stres, alerji ve beslenme gibi seçeneklerden bir veya birkaçını
sunacaktır. Seboreik dermatit ataklarında kendi gözlemlerimle birlikte
araştırmalarımın da etkisiyle stresin çok büyük bir yeri olduğunu biliyorum.
Doktorlar bunun genetik olduğunu yağ bezlerinin yapısından kaynaklandığını
ancak bir tür mayadan da kaynaklanabileceğinden de şüpheleniyorlar ancak tabi
bu da kesin bilgi değil. Seboreik dermatiti normal kepek veya kuruluktan ya da
en basitinden egzamadan ayıran en önemli yönü oluştuğu bölgelerdir. Gerçekten
bu konuda kişiden kişiye göre değişip sınır tanımasa da ayrıcı noktalar kulak
arkası, kaşlar, burun ve dudak kenarları, madalyon egzama denilen göğüs arası
ve saç dışındaki saçlı bölgelerde kaşıntılı, özellikle sarımtırak kepeklenmeler
veya kabuklanmalar yaşıyorsanız bu hastalıktan mustarip olmanız olası.
Bende seboreik dermatitin ilk büyük
atağı tüm sırt ve kollarımı kaplayan kızarıklıklar şeklinde gelmişti. Doktorum
iz kalmadan geçeceğini ancak ne kadar zamanda tam kaybolacakları konusunda bir
şey diyemeyeceğini söylemişti. Kortizon iğnesi verdi kullanmam gerektiğini
söyledi. İlk iğnede izler kaybolmaya başladı ve kısa sürede tamamen geçti.
Kepek şampuanlarının işe yaramayı
bıraktığı bir dönemde internetten ürün araştırmasına giriştim. Defne, katran,
zeytinyağı sabunları, çeşitli yağlar, bitkiler, otlar derken dermo kozmetik
ürünlerle tanıştım. Ancak şu var ki atak dönemine girerseniz çok memnun
olduğunuz o harika hayat kurtarıcı şampuanınız bir işe yaramıyor. Özellikle
şampuan diyorum çünkü böyle bir problemi yaşamayan tüm yönüyle göremez.
Saçınıza kullandığınız ürün sadece saçınıza etki etmiyor. Yüz, göğüs, boyun, sırt
bölgesine akıyor ve buralarda da lezyonlara yol açıyor. Özellikle erkeklerde
sakal bıyıklarda bir kabusa dönebiliyor.
Bu konuyu neden bu kadar uzattım?
Çünkü hayatımı çok fazla etkileyen, atak dönemlerinde çok moralimi bozan,
moralim bozuldukça kurtulmasını da güçleştiren bir durumda kalıyorum. Bu
hastalıkta bir kişiye çok iyi gelen ürünün başkasına yaramadığını çok sıklıkla
gördüm ve duydum. Size iyi gelen ürün de bir süre sonra işe yaramamaya
başlayabiliyor. Ürün hastalıkta işe yarasa da saçları birkaç saatte yağ içinde
bırakabiliyor ki bu şampuanlar her gün kullanılamıyor. İyi gelen bir krem
çoğunlukla kortizon içerdiği için uzun vadede sürekli kullanmak ciddi sonuçlar
doğurabiliyor. Bu nedenlerle kesin bir sonuç vaat etmese de kullandığım ürünlerin
bendeki etkilerini işine yarayacak birilerinin okumasını ve yardım görmesini
çok isterim. Bu nedenle bu konudaki tecrübelerimi ve favori ürünlerimi sizlerle
paylaşacağım. Eğer benimle bu derdi paylaşanlar varsa kendi tecrübelerinizi yorum olarak bırakıp paylaşın lütfen.
Sevgiler
D.
Merhaba.
YanıtlaSilSeni çok iyi anlıyorum. Benim de ürtiker yani halk arasındaki ismiyle kurdeşen hastalığım var. ara ara vücudumda kaşıntı, şişkinlik(ödem) ve yüzde-saç derisinde-kulakta kepeklenme oluyor. Yüz yıkamada bir sürü şey denedim, en etkili sıvı sabun alman markası Eubos oldu. Aylardır kepeklenme kuruma yok. Krem olarak da Yves Rocher'in mavi renkteki jel kremi sorun yaratmadı. Paraben, Alkol ve Silikon içermeyen ürün kullanmaya dikkat ediyorum. Saçta da eczane ürünü olan Ketoral dışında nemlendirici etkisi olanları katkı maddesi az olanları seçiyorum. Şu aralar Down Unders Nude kullanıyorum, iyi geldi gibi.
Çok geçmiş olsun...
Size de çok geçmiş olsun. Ürtiker hafif haliyle zaman zaman strese bağlı olarak herkesin başına gelebilir ben de yaşıyorum. Zaten bünye hassas ve alerjik olunca ne kadar stres kaynaklı cilt hastalığı varsa yaşamak kaçınılmaz oluyor. Henüz yazısını yazmadım ancak ilk sırada bekleyen yazılardan biri bu konudaki son olarak kullandığım ürünler hakkında olacak. Gerçekten bugüne kadar hiç bu kadar memnun kaldığım ürünler olmamıştı. Yazı yayımlandığında burdan yanıt olarak haber vereceğim. Sevgiler :)
Sil