24 Şubat 2014 Pazartesi

Başımın Belası Seboreik Dermatit

Yeni günden merhaba… 

Yıllardır Seboreik Dermatit ile yaşayan biri olarak bu yıllar boyunca yüzlerce şampuan, temizleyici, nemlendirici gibi birçok ürün denemek durumunda kaldım. Bu hastalığa azımsanmayacak bir sıklıkta rastlanıyor. Kimileri dönem dönem küçük ataklarla yaşadığı için saçımda kepek oluştu ya da cildim çok kurudu şeklinde çıkarım yaptığı için doktora gitme gereği bile görmüyorlar. Gitseler dahi benim de yaşadığım üzere başlangıçta gerçekten yalnızca kepek olmuş ve/veya cildiniz kurumuş gibi bir durumla karşılaşıyorsunuz ve aslında başlangıçta antifungal olarak adlandırılan medikal kepek şampuanları şikayetlerinizin giderilmesinde yeterli oluyor. Bu nedenle de başlangıçta yanlış müdahalelerle ataklar gerektiği gibi atlatılamadığı için genellikle ileri safhalarda aslında neyle karşı karşıya olduğunuzu anlıyorsunuz. Bilmeyenler için biraz daha ayrıntılı Seboreik Dermatit’i anlatmak istiyorum.

Dermatolojik rahatsızlıkların bildiğim kadarıyla hiçbirinin tam olarak neyden kaynaklandığı kesin olarak bilinmiyor. Bu nedenle bir cilt sorununuz olduysa gittiğiniz doktor size genetik, stres, alerji ve beslenme gibi seçeneklerden bir veya birkaçını sunacaktır. Seboreik dermatit ataklarında kendi gözlemlerimle birlikte araştırmalarımın da etkisiyle stresin çok büyük bir yeri olduğunu biliyorum. Doktorlar bunun genetik olduğunu yağ bezlerinin yapısından kaynaklandığını ancak bir tür mayadan da kaynaklanabileceğinden de şüpheleniyorlar ancak tabi bu da kesin bilgi değil. Seboreik dermatiti normal kepek veya kuruluktan ya da en basitinden egzamadan ayıran en önemli yönü oluştuğu bölgelerdir. Gerçekten bu konuda kişiden kişiye göre değişip sınır tanımasa da ayrıcı noktalar kulak arkası, kaşlar, burun ve dudak kenarları, madalyon egzama denilen göğüs arası ve saç dışındaki saçlı bölgelerde kaşıntılı, özellikle sarımtırak kepeklenmeler veya kabuklanmalar yaşıyorsanız bu hastalıktan mustarip olmanız olası.

Bende seboreik dermatitin ilk büyük atağı tüm sırt ve kollarımı kaplayan kızarıklıklar şeklinde gelmişti. Doktorum iz kalmadan geçeceğini ancak ne kadar zamanda tam kaybolacakları konusunda bir şey diyemeyeceğini söylemişti. Kortizon iğnesi verdi kullanmam gerektiğini söyledi. İlk iğnede izler kaybolmaya başladı ve kısa sürede tamamen geçti.

Kepek şampuanlarının işe yaramayı bıraktığı bir dönemde internetten ürün araştırmasına giriştim. Defne, katran, zeytinyağı sabunları, çeşitli yağlar, bitkiler, otlar derken dermo kozmetik ürünlerle tanıştım. Ancak şu var ki atak dönemine girerseniz çok memnun olduğunuz o harika hayat kurtarıcı şampuanınız bir işe yaramıyor. Özellikle şampuan diyorum çünkü böyle bir problemi yaşamayan tüm yönüyle göremez. Saçınıza kullandığınız ürün sadece saçınıza etki etmiyor. Yüz, göğüs, boyun, sırt bölgesine akıyor ve buralarda da lezyonlara yol açıyor. Özellikle erkeklerde sakal bıyıklarda bir kabusa dönebiliyor.

Bu konuyu neden bu kadar uzattım? Çünkü hayatımı çok fazla etkileyen, atak dönemlerinde çok moralimi bozan, moralim bozuldukça kurtulmasını da güçleştiren bir durumda kalıyorum. Bu hastalıkta bir kişiye çok iyi gelen ürünün başkasına yaramadığını çok sıklıkla gördüm ve duydum. Size iyi gelen ürün de bir süre sonra işe yaramamaya başlayabiliyor. Ürün hastalıkta işe yarasa da saçları birkaç saatte yağ içinde bırakabiliyor ki bu şampuanlar her gün kullanılamıyor. İyi gelen bir krem çoğunlukla kortizon içerdiği için uzun vadede sürekli kullanmak ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Bu nedenlerle kesin bir sonuç vaat etmese de kullandığım ürünlerin bendeki etkilerini işine yarayacak birilerinin okumasını ve yardım görmesini çok isterim. Bu nedenle bu konudaki tecrübelerimi ve favori ürünlerimi sizlerle paylaşacağım. Eğer benimle bu derdi paylaşanlar varsa kendi tecrübelerinizi yorum olarak bırakıp paylaşın lütfen.

                                                                                                                                   Sevgiler D. 

2 yorum:

  1. Merhaba.
    Seni çok iyi anlıyorum. Benim de ürtiker yani halk arasındaki ismiyle kurdeşen hastalığım var. ara ara vücudumda kaşıntı, şişkinlik(ödem) ve yüzde-saç derisinde-kulakta kepeklenme oluyor. Yüz yıkamada bir sürü şey denedim, en etkili sıvı sabun alman markası Eubos oldu. Aylardır kepeklenme kuruma yok. Krem olarak da Yves Rocher'in mavi renkteki jel kremi sorun yaratmadı. Paraben, Alkol ve Silikon içermeyen ürün kullanmaya dikkat ediyorum. Saçta da eczane ürünü olan Ketoral dışında nemlendirici etkisi olanları katkı maddesi az olanları seçiyorum. Şu aralar Down Unders Nude kullanıyorum, iyi geldi gibi.
    Çok geçmiş olsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Size de çok geçmiş olsun. Ürtiker hafif haliyle zaman zaman strese bağlı olarak herkesin başına gelebilir ben de yaşıyorum. Zaten bünye hassas ve alerjik olunca ne kadar stres kaynaklı cilt hastalığı varsa yaşamak kaçınılmaz oluyor. Henüz yazısını yazmadım ancak ilk sırada bekleyen yazılardan biri bu konudaki son olarak kullandığım ürünler hakkında olacak. Gerçekten bugüne kadar hiç bu kadar memnun kaldığım ürünler olmamıştı. Yazı yayımlandığında burdan yanıt olarak haber vereceğim. Sevgiler :)

      Sil